Köy Odasi
Köy odasının yapılış tarihi belli değildir en az 100 yılın üzerinde bir geçmişe sahip olduğu tahmin edilmektedir. Kalın odun ve tahtalardan ahşap olarak 2 katlı ve iki odalı yapılmış alt kısmı dam olarak kullanılmıştır. 2005 yılında yerine yeni cami inşaa edilince yıkılmış, böylece oda kültürü de köyümüzde tarihe karışmıştır. Köy odasında her akşam toplanılır, sohbetler edilir, yemekler yenir ve çay içilirdi. Uzaktan gelen misafirler yine burda ağırlanır, yatma ve yiyecek ihtiyacı burada karşılanırdı.
Köye misafir geldiği zaman, akşam üzeri Satılmış Dağcı oda önüne gelerek: "Heey! Haydin odaya misafir geldi" diye yüksek sesle bağırırdı. Bunu duyan köylü evinde ne yemek varsa alır odaya gelirdi. Manda yavrusu derisinden yapılmış, açılıp kapanabilen büyükçe sofra yere serilirdi. Köyün büyükleri ve gelen misafirler yemeklerini yerler, arkasından çocuklar sofraya otururlardı, yemekte yalnızca ağaç kaşık kullanılırdı. Yine bayramlarda ve düğünlerde verilen yemek ikramı köy odasında ifa edilirdi. Köy odasına gelen yemek çok olur artarsa, yine Satılmış Dağcı: "Buyurun, karnı aç olan gelsin" diye anons eder, kalan yemek diğer köylülere ikram edilirdi.
Odaya gelen misafirin hayvanı alınır, ahıra götürülür ve yemi verilirdi. Misafirlerin yatması için köylü sırayla odaya yatak getirirdi. Yine odanın ısınması ve aydınlatılması içinköylü sırayla odun getirir ve örteyerde büyükçe ateş sonra soba yakılırdı. Hatta köylü; „Benim keşiğimde odanın ocağı daha canlı yandı“ diye tatlı bir yarışa bile girerlerdi. Büyükler yemek sonrası sohbet eder, çay içerlerken köyün çocukları da büyüklerin arkasında en geride oturup onları dinlerdi.
Köy odası misafir konaklama ve sohbet yeri olmanın dışında belirli dönemlerde başka amaçlar için de kullanılmıştır. Köyde henüz bir cami bulunmadığı dönemde, köy odası cami olarak kullanılmış ve burada beş vakit namaz ihya edilmiştir. Ayrıca, çocuklara dini eğitim ve Kur'an dersleri de yine burada verilmiştir. 1961 yılında köy odasına bitişik üst bölümü ahşap, alt tarfı ise taşla örülü bir de cami inşa edilmiştir.
Vazife yapacak imamı köylü kendi bulur, göreve getirirdi. Ücret olarak imama her hane durumuna göre 3 ila 5 ölçek arası ekin verirdi. İmam ezanı minare olmadığı için odaya çıkan merdivenin başında yüzü köye dönük olarak okurdu. Odanın ikinci küçük odasında yatardı. Çocuklar diz üstü yerde oturarak ders alırlar, zayıf olduklarında falakaya yatırılır, kiren sopası ile ayaklarına vurulurdu.
1940 ve 1950 yılları arasında ormancılar henüz bölgemizde görev yapmıyordu. Ormanı gözetme ve kollama görevini jandarma ve askerler yürütüyordu. 5'e yakın as-ker ormancılık görevi sırasında yıllarca akşamları köy odasının küçük odasında yatıp kalkmışlar, ihtiyaçlarının yine odada karşılamışlardır. 1951 yılında Ormanı evinin yapılıp, ormancıların köyümüze tayini ile askerler tamamen köyümüzden ayrılmıştır. Köy odası, 2005 yılında yerine cami yapılmak üzere yıkılmış keresteleri ise cami inşaatında kullanılmıştır. Böylece asırlık bir köy odası yerinden silinmiştir.
Kisacasi Köy Odasi
- Köy Odasi
- Misafirhane
- Köy Camisi
- Köy Ilkokulu
- Ormanci Lojmani olarak hizmet vermistir.
Dagtabakli Köyü Odasi ve Ilkokulu
Resimde görünen yapinin sol kismi: Köy Odasi, Okul, Cami ve Ormanci Evi olark yillarca köylümüze hizmet vermistir.
Köy odaları, Türk toplumu için büyük bir öneme sahiptir. Dayanışma ve yardım- laşmanın en güzel örnekleri, genellikle bu odalarda sergilenirdi. Aynı köyde yaşayan insanların bir araya geldiği, sorunlarını paylaştığı ve birlikte zaman geçirdiği yerler yine köy odalarıdır. Köyümüzde kahvehane veya kıraathane gibi mekanların olmaması nedeniyle, odaların rolü ve işlevi daha da büyük bir öneme sahipti. Ancak zamanla köy odaları, görevlerini tamamlamış ve tarih içinde yerini almıştır.