Tarim Araclari
Düven: Harmanda ekinlerin (buğday, arpa, yulaf, vb.) tanelerini sapindan ayirmak için kullanilan, önüne koşulan at, manda, öküz gibi hayvanlarla çekilen, alt yüzeyinde keskin çakmak taslari çakili olan kizak biçiminde araçtir. Düven üzerine bir kişi biner hem hayvanı yönlendirir hemde ağırlık eder yüzlece kez dönerek üzerinden geçilen ekinden bugday taneleri saplarından ayrılır, sapları saman olur.
Orak: Hilal veya yarım ay şeklinde yassı, ensiz demirin bir ucu sivri, diğer ucu uygun şekilde bükülerek ucuna ağaçtan sap takılan bir tarım aletidir. Ekin biçilen tırpanın bir küçüğüdür. Farkı küçük ve kısa saplı oluşudur. Hilal şeklinde olan iç kısmı keskindir. Ekin, nohut, fiğ, mercimek, ot yolmada kavramada kullanılır.
Tırpan: Iki metre uzunluğunda ve bilek kalınlığında, otasında sağ elin tutacağı sapı olan, ortalama elli ile doksan cm uzunluğunda, inceden kalına doğru üç ile on cm eninde, hafifçe kıvrık, uzun keskin çelik bıçaktır. Ekin, ot, fiğ, yonca gibi şeyleri biçmeye yarayan tarım aracıdır . Genelde ellilik, yetmişlik veya doksanlık tırpan diyerek alınır veya kullanılır. Zamanla bilenerek keskinliği artırılır.
Boyunduruk: Çift süren veya arabaya koşulan hayvanların birlikte yürümelerini sağlamak için boyunlarına geçirilen ağaçtır. Sağ ve solunda zevlelerin gireceği ikişer delik bulunur. Ortasındaki halka sabanı veya kağnıyı boyunduruğa tutturmakta kullanılır.
Zevle: Koşum sırasında hayvan boyunlarının içinde kaldığı ikisi bir yanda diğer ikisi öbür yanda boyunduruktan aşağı doğru geçirilen dört çubuk. Bunlar alt kısımdan açılmamaları için kalınca bir iple veray deri ile bağlanırlar.
Gaz lambası: Yakıt olarak gaz yağı kullanan bir aydınlatma aracıdır ve beş parçadan oluşur. En altta camdan küçük gaz tankı onun üzerine eklenmiş bir gaz ayar çarkı, çarkın içinden geçerek şişenin içine giren bir fitil ve en üstte, alevi koruyacak ince ve kırılgan şişesidir. Gaz ile ıslanan fitil yanarak ışık verir, fitil küçüldüğünde çevrilerek yukarı doğru itilip tekrar ışığı fazal vermesi sağlanır. Köylerde odaların aydınlatılması için en çok kullanılan lamba türüdür.
El Feneri: Gaz lambasının diğer bir türüdür. Alt bölümde yanıcı gazyağı deposu üstünde ise her tarafı kapalı bir cam fanus ve yanıcı fitilden oluşur. Taşımak için ise telden bir sapı vardır. Kapalı camlı olması sebebi ile yanan ışığı korunduğu için yağmurlu veya rüzgârlı havalarda etkilenmez. Bu sebepten genellikle geceleri dışarılarda kullanılır.
Tırmık: Genelde iki metreye varan uzunlukta, el bileği kalınlığında sapı olan, düzgün bir ağacın, beş cm enindeki kenarının üç beş santim aralıklarla delinmesi ve delinen kısımlara onbeş yirmi cantimetre uzunluğunda, parmak kalınlığındaki çubukların takılmasıyla yapılır. Tutup çekmek için uzunca bir sapa sahip olan tırmık, ekinler biçildikten sonra tarlada kalan ekin saplarını ve harman sonrası samanı toplamak için kullanılır.
Kırklık: Koyun keçi gibi küçükbaş hayvanların tüylerini kesmeye yarayan demirden yapılmış ağzı keskin büyükçe makastir. Elle tutulan bölüm avuç içinde sıkılarak kesme işlemi görülür, Çelik vari yapısı nedeni ile her kesimden sonra kırklığın ağzı geri açılarak ikinci kesim için hazır hale gelir. Kesim canlı hayvanlar üzerinde yapıldığı için kırkma işi dikkatli ve ustalıkla yapılır.
Yayık: Yoğurttan tereyağı ve ayran elde etmek için tahtaların sızdırmayacak biçimde bir araya getirilmesiyle silindir şeklinde ahşaptan yapılır. Yayıklar iki kısımdan oluşur. İçerisine yoğurdun konulduğu kısım ve bu yoğurdu karıştırmaya yarayan "Bişek" diye adlandırılan ve ucunda topuz bulunan ince uzun sopadır. Yayıklar yaklaşık bir ila birbuçuk metre yüksekliktedirler ve yayık yayma işe bir saate kadar sürer.
Kalbur: Tahıl ve başka iri taneli hububatı elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek. Kalburun telleri kasnağın alt bölümlerinde açılan deliklerden enine ve boyuna gerdirilerek takılırlar. Kalburun telleri hayvan derisi işlendikten sonra ince kesilerek elde edilir, buna "sırım" denir. Tahıllar kalbur içinde sağa sola sallanarak kum ve tozları alta düşmesine saman çöplerinin ortada toplanıp alınmasına geriye ise temiz tahılın kalmasına yarar.
Çıkrık: İplik bükme, iplik sarma, iplik eğirmede kullanılan, el veya ayakla çevrilen tahtadan yapılmış bir alettir. Yün tarağında işlenmiş yün sol elde tutulur büküm için ucu bir iğe bağlanır ve çark sağ elle yavaş yavaş döndürülür. Büyük yuvarlak çarkın her döndüşü daha küçük iğ parçasını birkaç kez döndürür. Böylece yün iğin ucunda belli bir açıyla dönerek egrilir ve ip haline gelir ve iğin üzerinde toplanır. Elde edilen ipin büyükçe yumağına sırçan denir. Çırkık diye de anılır.
Sacıyak: Genellikle üzerine ısıtılmak amacı ile sıcak kap konulan, demir kısmı üçgen veya çember biçiminde, üç ya da dört ayaklı ev aletidir. Üzerine tencere, kazan, ıbrık, tava vb. konan sacayak örteyerlerde veya ocaklarda yanan atesin üzerine yerleştirilir. Böylece tencere içinde yemek pişirilir veya suyun ısıtılması sağlanır. Buna üçayak da denir.
Gapran: Içini tuz, şeker, yağ konulan tahtadan yuvarlak şekilde yapılmış kapağı olan bir kaptır. Ekseri çam ağacının kalın gövdesinden çok inceltilerek elde edilen tahtanın bükülmesi ile olur. Dibi ve kapağı tahtadan olup sağlam kalması için etrafı kasnakla çevrilir, ek yeri çivilerle tutturulur. Doğal olduğundan içine konan herşeyi tabii olarak muhafaza eder.
Yün Tarağı: Bir tahtanın uç kısmına 15 cm yüksekliğinde dizilmiş birkaç sıra çelik çivilerin olduğu tarak. Yıkanarak temizlenmiş koyun veya keçi yünü tarağın dişlerine takılıp sağa sola defalarca çekerek yumuşaması, tel tel ayrılarak kabarması ve işlenmiş hale gelmesi sağlanır. Burda elde edilen işlenmiş yün, çıkrık veya kirmanda eğrilerek ip haline getirilir. Elde edilen bu ipten yün çorabı örülür veya işlikte kılıf, çul vala, yalıngat gibi tekstil ürünleri dokunur.
İbrik: Yandan kulplu, boynu uzun, ağzı kapaklı ön kısmın- da suyun döküleceği ibriği olan, genellikle bakırdan yapılan su taşımaya ve ısıtmaya yarayan kapdır. Eskiden büyüklerimiz abdest almak için soba üstünde ısıtılmış ibriklerden dökülen su ile alırlar, atık su ise altına tutulan bir leğen içerisine dökülür. Bu hizmeti evin gelini veya hanımı görürdü. Banyo yaparken yine ibrikler kullanılır. Köyümüzde ise "ırbuk" diye adlandırılır.
Dirgen: Harmana ekin saplarını yaymaya, toplamaya veya samanlıkta ot atmaya, taşımaya, sap kaldırmaya, yaymaya, savurmaya yarayan ucu çatallı ve sivri bir tarım aracıdır. Ekseri fındık ve kiren ağacından yapılmış uzunca sapı olan ön tarafında 35 ila 40 santim uzunluğunda üç çatal dişleri bulunur. Yapımında uygun çatalı çıkacak sağlam, dayanıklı ağaç türleri seçilir
Yaba: Tarla biçildikten sonra ekinler harmana getirilir ve yığınlar oluşturulur. Daha sonra ekinlerin üzerinden harman sürülerek düven ile geçirilir, böylece tanelerin başaklarından ayrılması sağlanır. Düvenle ezilen taneli saman, yaba ile rüzgara doğru havaya savrularak tanelerden ayrımması sağlanır. Yaba tahtadan olup ucunda bört beş tane sıkça çatalı vardır, ortası biraz çukur ve yekparedir.
Anadut: Yaklaşık iki metre uzunlugunda, el bileği kalinliginda sapı olan, altda birbirine parelel iki, üçüncüsü üst karşı parelelinde olan üç çubuk agaçtan oluşan tarım aracıdır. Çubuk agaçlar, iki parmak kalinliginda, atmis cm uzunlugunda, üçgen seklinde sapa birleşir. Anadut toplanan sap, ekin demetlerini arabaya koymaya, harman aktarmaya, patoza sapları vermeye yarar.
Saban: Tarlayi ekilir duruma getirmek için çift süren hayvanlarin boyundurukla koşuldugu önünde toprağı yarıp açan demir ucu bulunan ve yön vermek için tutma kolu olan gürgenden yapılmış öne doğru incelen uzunca bir tarim aracıdır. Genellikle büyükbaş hayvanlar, at veya eşek tarafından çekilmektedir. Tarlada açtığı ince uzun ve derin çukurlara tohumlar ekilir. Bu işleme „çift sürme“ denir.
Dibek Taşı: Büyükçe yekpare bir taştan oyularak çukurlaştırılması ile oluşturulan, ekseri köy meydanında bulunan bir tahıl dövme aracıdır. Dibeğin içerisine konan buğday ve mısır gibi ürünler birkaç kişi tarafından bir iki saat süreyle tokmaklarla dövülerek tanelerin kabuğundan ayrılması ve tanelerin kırılması sağlanır. Böylece keşkek elde edilmiş olur.
Körse: Bıçak, çakı gibi aletlerin körelmiş yüzlerini keskinleştirmek için doğada bulunan kumtaşı, zımpara taşı veya karborundum denilen sert taştan yuvarlak olarak yapılmış, çevirmek için kolu olan bir alettir. Körse taşları üzerine su dökülerek islatılıp kol yardımı ile çevrilir, bıçak dönen taşa tutularak sağa sola hareket ettirilip bilenmesi sağlanır. Taş kurudukça su dökülerek ıslak tutulur.
Sepet: Fındık ağaçlarının henüz yaş iken çubuklar halinde kesilerek inceltilmesinden elde edilen şeritlerin köşeli biçimde örülerek meydana getirdikleri taşıma aracıdır. Çeşitli boylarda olan sepetlerle ekseri saman ve ot samanlıktan alınarak dama götürülür. Sepetler üzerinde bulunan ip omuz ürerinden alınarak sırtta taşınır. Küçük sepetlerle mantar toplanır.
Yağ Çanağı: Çam ağacından tek parça içi oyularak yapılan bir ağaç kaptır. Yayık yayıldıktan sonra çıkan tereyağı, "Yağ Çanağı"na konur burada temizlenmesi için yıkanır, bozulmaması için tuzlanır sonra saklanmak üzere gapranlara aktarılır. Kısaca yağ çanağı, tereyağının temizlenme ve tuzlanması için kullanılır.
Yaslağaç: Kalınca çam ağacı ustalıkla oyularak dört ayağı ve bir metreye yakın çapında düz yüzeyi olan tek parça halinde yapılan yer masasıdır. Üzerde yufka ekmeği açılır, makarna kesilir ihtiyaç halinde yemek yenir. Tamamen el becerisi ve marangoz ustalığı gerektiren yaslağaç yapımı sabırla bir ayda tamamlanır. Ayak yüksekliği 30 cm ye varan yaslağacın tutmak için bir de kısa sapı vardır.
İdare Gaz Lambası: Henüz gaz lambalarının olmadığı zamanlarda kullanılan saçtan yapılmış yuvarlak honi şeklindeki haznesinde gazyağı, ucunda fitili olan kulplu basit bir aydınlatma aracıdır. Honi gibi bölüm içine konan gazağı, üst bölümden dışarı çıkan fitil veya çaputun yakılması ile kullanılır. Ateşin sönmemesi için bazan dört köşeli cam fanusun içine konularak da kullanılır.
Tekne: Çam ağacının içi keserle oyularak, dış kısmı ise yontularak 30 - 40 cm derinliğinde, aşağıdan yukarı doğru genişleyen üç dört cm kalındığında daire şeklinde tek parçadan yapılan tamamen ahşap çivisiz bir kaptır. Ekmek ve çörek yapmak için hamur bu tekne içerisinde yoğrulur. Altına un ve kırıntıların dökülmemesi için kendürük serilir. İşi bitiminde içindeki hamur kalıntıları ersinle temizlenir.
Ersin (Ersün): Demir dövlerek şekil verilen ersin, uzun bir sapa sahip olup, ön tarafı geniş üçgen şeklinde, ağzı hafifçe keskin hamur kesme aracıdır. Tekne içerisindeki hamur ersin ile kesilerek pezü yapılır. Ayrıca üzerinde ekmek yapılan yaslağaçın üstünde kalan hamur kalın- tıları ersün ile kazınarak temizlenir. Tekne içinde kalan hamur yoku ve kuru hamurda yine ersinle kazınır.
Övendere: Harman, kağnı veya çift sürülürken, hayvanları hareket ettirmek, yön verdirmek veya hızlandırmak amacı ile, ucunda nodulu (ince sivri çivi) olan düzgün uzunca fındık ağacından yapılmış deynektir. Nodul hayvana kakıldığında canı acıdığı için daha hızlı hareket ederler.
Beşik: Bebekleri düşmeden yatırmaya, sallayarak uyutmaya yarayan ahsaptan yapılmış yataktır. Ekseri ceviz ve selviden oymalı, nakışlarla süslü yapılır. Sallanmaya uygun dairemsi ayakları sayesinde devrilmezler. Yarım ay şeklinde bükülmüş iki ince tahta dört kısa sopa ile dikine bu ayakların üzerine yerleştirilir. Bunlar delinmek karşılıklı 4 kolla birbirine tutturulur, oluşan orta bölümde bebeğin yatağının konacağı yer oluşur.
Beşiğin bütün malzemeleri yuvarlaktır, çocuğa zarar vemez. Yarım ay şeklindeki tahtalar üstten de ana bir kol ile birbirine bağlanır. Bu kol üzerine çocuğu uyurken olumsuz dış etkilerden, ışıktan korumak için işlemeli örtü örtülür. Bu kola çocukların oynaması için çıngırak ve halkalar takılır, bebek de bu koldan sallanır. Bebeğin beşikten düşmemesi için göğ- sünden karnına doğru elleri dahil kalınca bir kuşakla bağlanır. "sibek" adı verilen tahtadan oyulmuş bir kanal ile idrar bir kutu içine gönderilir. Bebek uyuturken beşiğin başında çok güzel ninniler söylenir.
Kagni Arabasi
İki tekerlekli olup tekerlekleri dingile bağlı çift öküz veya kömüşle çekilen yük taşımada kullanılan ilkel bir arabadır. Kagnılar; teker, dingil, kağnı evi, iki adet kol ve boyunduruk olmak üzere beş parçadan oluşur. Tekerlekler yarım ay biçimi 2 tahta ile bunların arasında bir göbekten ibarettir. Tekerin çevresine demir çember geçirilerek yıpranmasi önlenir. Tekerlere bağlı dingil kağnının altındaki gürgenden yapılmış karağuç denen ikişer ok çubukları arasında döner. Dingilin bu yuvasında dönerken sürtünmesi ile çikan ses köylüler tarafindan çok sevilir, buna gıcırdama denir. Arabanın zemin kısmının baş, orta ve ön bölümünde, dışarıya çıkıntılı yastık adı verilen geniş ve kalın tahtalar bulunur. Bu yastıklar- daki deliklere takılan yüksek söyeler, arabaya fazla yük yüklenmesini sağlar. Araba kollarının orta yastıktan sonraki ön kısımının sağ ve sol taraflarına yüksekce ve uzunlamasına takılan söyelere ise galafat adı verilir. Bu ekin destesi ve odun çekmekte kullanır.
Hayvanları koşmak için kullanılan boyunduruk, ortadan kağnıya kayışla bağlanır. Sağında ve solunda hayvanların başının içinden geçtiği ikişer adet zevle vardır. Zevleler ucundan zevle bağı ile bağlanarak koşulan hayvanların arabayı çekmesi sağlanır. Kağnıyı süren kimse ayakta veya oturarak, iki metre uzunluğundaki ucu nodullu oğende- reyle hayvana yön verir veya hızlı gitmesini sağlar.
Kağnı arabasının tekerler üzerindeki ana bölümü taşınacak yükün cinsine göre şekillendirilir. Açık deliklerden etrafına söye direkleri dikilir bunların arasında odun, ekin çuvalları, yaprak, gübre vs. taşındığı gibi, arabanın ölçüsüne uygun olarak örülmüş 2 metre yüksekliğinde sepet tarzı çit konularak bunun içinde tarlalardan depecük, samanlıklardan ise saman taşınmaktadır. Kağnı arabası ile taşımacılık çok meşakkatli bir iş olup birçok kazaları beraberinde getirmiştir. Devrilme sonucu tekerinin üzerinden geçtiği bazı kişiler malesef hayatlarını kaybetmişlerdir. Hatta yokuştan inerken hızı kesmek, kaza önlemek ve hayvanlara zarar vermemek için arabanın arkasına ağaç dalları bağlanır üzerine birkaç kişi oturur. Fren görevi yapan bu ağaç dallarına sürge denir. Kağnı arabasının ve boyunduruk ağırlığının hayvanın boynuna binmemes için öne dikilen uzun sopaya diremeç denir.
Kağnı arabasının bölümleri:
Yuvarlak teker ve iki uzun kol
Dingil, Karağuç, Boyunduruk
Zevle, Zevle bağı
Yastık, galafat
Oğendere
Söye, Çit
Diremeç